Spinn, on üç, belki de on dört yasinda bir hirsizdi. Dogdugu günden beri kaç gün geçtigini hatirlamiyordu ama agabeyinin kana susamis bir korsan çetesi tarafindan kaçirildigi günü asla unutmayacakti. O gün kendine bir söz vermisti Spinn; o da bir korsan olacak ve agabeyini bulacakti.Kaptan Yellowbeard’in mürettebatina katilip kendisini çarpismalarin içinde bulunca, bir miçonun yüreklice savasabilecek cesur bir korsana dönüsmesinin mümkün oldugunu ögrendi.Ancak gemisini korkunç bir tehlike bekliyordu. Yasayan ölüler ordusu kana susamisti. Kara Efendi, Spinn’i yakalayip Kum Saati’ni ele geçirinceye kadar da bu susuzluklari dinmeyecekti.Genç bir miço ile dünyanin yönetimini ele geçirmeyi saglayacak nesne arasindaki esrarengiz bag ne olabilirdi? Bu bilmeceyi çözebilmek dünyanin en kiymetli hazinesiydi ve ona ulasabilmek için izlenecek rota hiçbir haritada yer almiyordu...Matteo Mazzuca daha 16 yasindayken korsanlarin dünyasina duydugu büyük tutkuyla ilk kitabi Gücün Kum Saati’ni yazdi. “Son Korsan” serisinin ilk kitabi olan roman 2009 yilinda, gençler için yazilmis en iyi kitap seçilerek Giovanni Arpino ödülünü aldi. “Güzel bir sürpriz. Eglenceli. Tutkulu. Kitabi elime alip kapagini açtigimda, artik baska hiçbir seye ihtiyacim yoktu.” -Licia Troisi