Felsefe tarihinin en çarpici metinlerinden biri olan Gramatoloji’nin, en çok alintilanan önsözlerinden biri olan Spivak’in Gramatoloji’ye Önsöz’ü nihayet Türkçede. Tabii siradan bir bulusma degil bu; çünkü elinizdeki “Önsöz”, yapisökümcü düsünceyi hocasi Paul de Man’dan baslayarak bütün Amerika’ya tanitan Gayatri Spivak’in kitabi çevirme sürecini ve karsilastigi güçlükleri ele almiyor basit bir biçimde. Aksine, bunun çok daha ötesine geçip “önsöz sorunu”ndan yola çikarak Hegel, Nietzsche, Freud, Husserl, Heidegger ve Barthes gibi düsüncenin büyük isimleriyle birlikte ve onlara karsi “metin” üzerine özgün bir tartisma yürütüyor. Spivak, bir yandan Derrida’nin çigir açan yöntemini ve “üstünü çizme” stratejisini irdelerken, öte yandan da bu yöntemin içerimlerini felsefe tarihindeki yerine oturtmayi deniyor. Elbette, “çeviri”nin imkâni ve imkânsizligina dair zorlu bir çabayi da heybesinde tasiyarak…
Spivak, Derrida’yi düsünürken yaziyi, yaziyi düsünürken felsefeyi düsünmeye davet ediyor okuru; karmakarisik görünen bir yumagi yavas yavas çözerek…