İçimdeki sevdanın yola düşmesi beni senin bulunduğun şehirlere sürükledi. Bilmediğim şehirlerde senin kokunu aradım. Yüreğimin masumiyeti griye boyandı ama sen gelmedin. Bekledim. Belki de kışın peşinden kaç yaz geçti de sen benim sana yaklaştığım şehirlerden geçmedin. Günü geldi dediğim zamanlarda ölümün kokusu deldi yürek uçlarımı. Ölümün kokusuyla sürüklendiğim uçurum kenarları adına yazılmış birer şiirdi benim için. Sürüklendiğim dalgaların senin gülüşünü vurması yüzüme. Bundan sonrası olmayan anılarımın peşine takılıp bir çığlığın içinde kaybolmak. Yokolduğum günlerimin, sessizlikte bağrışlarımın ve griye boyanan ölülerin hesabını sorsam sana bir bakışın kapatır mı?