İnsan ilişkilerinin tümü, doğal olarak, insanların birbirleri hakkında bir şeyler bilmelerinin ön koşulu üzerine kuruludur. Tüccar, alıcısının en düşük fiyatta satın almak ve en yüksek fiyatta satmak istediğinin bilincindedir. Öğretmen, öğrenciye belirli bir bilgi kalitesi ve miktarı verebileceğini bilir. Her sosyal katman içinde birey, her bir bireyde hangi kültür ölçüsünü öngörmesi gerektiğinin aşağı yukarı farkındadır. Bariz çekincelerle doğrulayabileceğimiz gibi, kişisel olarak farklılaşmış türden tüm ilişkilerde her bütünlüğün kendisini diğerine söz ve eylem yoluyla gösterme derecesinde yoğunluk ve nüans gelişir. Tüm bu bilişte ne kadar hata ve saf önyargı gizlenebileceği önemsizdir.