Onunla yolda karşılaştım. Selamlaştıktan sonra, “Evime gel, misafirim ol,” dedim. Geldi. Ardından birlikte sofraya oturduk. Mutluyduk,çu¨nku¨ adamın suskunluğunda bir sır vardı. O gece başladığı hikâyesi ertesi gu¨n de su¨rdu¨, ama bugu¨n aklımda sadece kendisi iyi yu¨rekli olduğu halde hikâyesinin acımasız zamanlardan doğduğu ve tozla kaplı bir sabır yolundan ibaret olduğu kaldı.
Üç gu¨n sonra sanki bir misafiri uğurlamıyorduk da bilakis ailemizden birinin bahçeden içeri gelmesini bekliyorduk.
Halil Cibran ilk olarak 1932 yılında yayımlanmış olan bu kitabında meseller ve aforizmalarla az sözle çok şey söylemeyi başarıyor. Bazen yu¨zlerce sayfa yerine birkaç cu¨mle bile daha çok şey anlatabilir, aynen bu kitaptaki sözler gibi...