Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde... Afrika ormanlarının birinde... Bazen yağmurlu, bazen yağmursuz geçen günlerin, yağmursuz bir gününde... Bizim fil ailesi, günü birlik bir geziye karar verdi.
Güneşin ışıltısı, yapraklar arasından süzüle süzüle ortalığı aydınlatıyordu. Bizimkiler, yola çıkmak üzere hazırlandılar. Benim uykum henüz açılmamıştı. Bir ağaca yaslanmış, mahmur mahmur onları seyrediyordum. Babam, yerimden kıpırdanmaya pek niyetli olmadığımı bir bakışta anladı.
Öfkeyle:
“Hey! Kımılda biraz,” diye bağırdı.
“Ben gelmiyorum. Bir fil olarak her gün sizinle birlikte olmaktan bıktım. Siz nereye giderseniz gidin, bana da karışmayın,” dedim.