Sıradan bir demokrasinin karanlık bir faşist rejime adım adım nasıl dönüşebildiğini hiç düşündünüz mü? Faşizmi gördüğünüz yerde tanıyabilir misiniz? Faşizm artık geçmişte kalmış bir hayaletten mi ibaret? Değilse onunla nasıl mücadele edeceğiz?
Jason Stanley çoksatanlar arasına girmiş, tartışma yaratan bu kitabında işte bu endişe verici sorulara bir yanıt veriyor. Modern dünyanın en tehlikeli siyasi ideolojilerinden birinin demokratik toplumlarda sinsice kök salmak, toplumları ‘biz’ ve ‘onlar’ olarak bölmek için başvurduğu 10 taktiği adım adım çözümlüyor. Faşist rejimlerin Mussolini İtalyası ve Hitler Almanyası gibi görkemli tarihsel örneklerinden yola çıkarak faşist siyasetin bugün toplumun kılcal damarlarına, ikili ilişkilere kadar nasıl sızabildiğini gözler önüne seriyor. Dünyanın dört bir yanında demokrasinin bir kriz içinde olduğu şu günlerde otoriter liderlerin kitleleri nasıl yönlendirdiklerini, konuşulan dili ve gerçeği nasıl çarpıttıklarını, mağduriyet söylemini nasıl istismar ettiklerini, halkı dış/iç mihrak korkusu ve göçmen tehdidiyle nasıl yanlarına çektiklerini ustalıkla açıklıyor. Faşizmin geçmişte kalmadığını, başkasına yönelik hoşgörünün ve kucaklayıcılığın siyasi çıkarlar uğruna pervasızca aşındırıldığı bir dünyada demokrasinin geleceği için de çok ciddi bir tehdit olduğunu hatırlatıyor.