John Cheever, bir öyküsünde özyikimciligin ilk belirtisinin bir kum tanesinden farksiz oldugunu söyler. Ona göre baslangiç noktasi, "bir bas agrisi, önemsiz bir sindirim bozuklugu, bir parmagin mikrop kapmasidir." Her sey düsünüldügü yönde, yani yolunda giderken, birden küçük bir anlasmazlik, bir kararsizlik ani... Öykülerindeki karakterlerle, çoklukla iki: farkli yöne gitmeyi ayni anda isteyip birini; seçmek zorunda kaldiklarinda tanisiriz; hem tasrali bir iyi aile babasi olmak hem yasak aska meyletmek, iflastan korkarak hirsizlik yapmak ama vicdan muhasebesinde yenilmek, kasabada yasayan o "küçük" insanlardan biriyken, büyük hayaller pesinde kosmak...Cheever bizi zitliklari bir arada yasayan evlere, odalara, zihinlere misafir ediyor. Ey Yikilmis Hayaller Sehri, insanin degismez arada kalmisliginin, yürek burkan güzellikteki öykülerinden olusuyor.Amerika'nin Çehov'u olarak anilan John Cheever, 1979'da Pulitzer Ödülü'ne layik görüldü. Toplu öykülerinin ikinci cildi olan Ey Yikilmis Hayaller Sehri, Roza Hakmenin yetkin çevirisi ile dizideki yerini aliyor.
Menü
Sepete Ekle
