Yetilerimizin, faydacılık kaygısı dışında ve özgürce işlemesi olan sanat, bağımsızlığın ve faydacılık kaygısızlığının karşıtı bünyemizin maddi gerekliliklerine anlam itibarıyla dahi tabi değildir. Sanat, sanat olmak için daima kaba ve uygulamalı amaçlar güden isteklerimizin aşağı telkinlerimizin her şeyden önce üstüne çıkmalıdır. Hâlbuki bu istekler arasında her yaşayan kişiye en gereklisi ve en az dayanaklık edebileni - nefsi koruma içgüdüsünden sonra ve hatta Freudçulara bakılırsa ondan önce - cinsî duygulardır.
***
Estetikçiler haklı olarak meselelerini bazen matematiksel veya mihaniki, bazen fizyolojik veya psikolojik bakımlardan en sonunda da toplumsallık bakımından ortaya koymuşlardır. İdraki kıt bireyler, bu çokluğun tutarsızlıktan ve iktidarsızlıktan geldiği görüşündedir. Hâlbuki bu çokluk, yeni başlayan ve şekillenmeye uğraşan bir ilmin zenginliğindeki ışığı gösterir: Elbette beşeriyetin manevi ilimlerinin en zengini ve şüphesiz en zoru!