Insanlar konusma ve yazma yeteneklerini bulduktan sonra göksel güçlerin yaratilis ile ilgili önemli mimarlar oldugu fikrini ortaya koymustur. Günümüzde kiresmi adi Misir Arap Cumhuriyeti olan Eski Misirin Nil deltasina, Mu kitasiya da Atlantistemeydana gelen dogal felaketlerden kaçarak gelip yerlesen insanlarin gösterdigi olaganüstü çabalariyla bugün inanilmaz dev eserlerin yaratilacagini kuskusuz hiç kimse düsünemezdi. Atlantis, hakkinda binlerce eserin yazildigi ve çesitli mitolojilerde adinin geçtigi kayip birkita. Bu kitanin varligiyla ilgili yüzlerce arastirma kitabi yazildi. Ancak simdiye kadar kitanin gerçek mi yoksa hayali bir kita mi oldugu ise henüz ortaya çikmadi. Mayalarin bile bu kitadan dogal afetler karsisinda kaçip kurtulmayi basarmis bir halk oldugu söyleniyor. Arastirmacilar Misir halkinin ve dinsel kültünün Atlantis kitasiyla paralel olan "Mu" kitasinin çöküsünden sonra Nil deltasina yayilmis olabileceklerini belirtmeye çalisiyorlar. Atlantis kitasiyla ilgili arastirmalarini araliksiz devam ettiren bilim adamlari zaman zaman ortaya koyduklari yeni teorilerle son derece farkli açiklamalarla gündem yaratmaktalar. Kita ile ilgili bazi öykülerin de yeraldigi belirtilir.Ali Narçin, bu kitapta Nil deltasinda muhtesem bir krallik sürdürmüs eski Misir halkinin geleneklerini, krallik otoritesini, dinsel anlayislarini yalin bir dil kullanarak özet halinde okurlarina sunmustur.
Menü
Sepete Ekle
