Halil Cibran…
Bütün zamanların kalbe en çok dokunan şairlerinden birisi. Lübnan’dan Amerika’ya ulaşan hayat yolculuğunda doğunun şiiri ile batının aklını yeniden kuran eşsiz bir dil, ayrıksı bir kişilik. Arapça ile İngilizceyi ilerletmiş bir dil büyücüsü. Aşk, hayat, kadın, çocuk, erkek, kum, köpük, bulut, dağ, ayrılık ne kadar kavram, güzellik, hayat ayrıntısı varsa onlara dokunmuş, onlara yeniden hayat bir zaman ötesi özne.
Ve, Ermiş…
Halil Cibran ile bir ve ondan adeta daha önde duran on yıllardır dilden dile çevrilen bir edebiyat şaheseri.
Yaşadığı yeri terk edip başka bir diyara göçecek olan bir “hikmet ehli”nin bütün canlılığı ile karşımıza çıkması. Kimse ondan ayrılmak istemez. Oysa gitmektir onun hüneri. Kalanlar o gittiği için de bilirler ayrılığın kıymetini... Her tür insani erdemdir Ermiş’in aktarmak istediği. Bazen bir peygamber, bezen bir gezgin, bazen bir şair, ama mutlaka insani, vicdani, ahlâkî ve Tanrısal güzelliklerle donanmıştır Ermiş’in sesi.
Ermiş belki de herkesin kendi içinde yitirdiğidir.
Tırmanmak istediği dağ, geçmek istediği çöl, tatmak istediği duru su burada anlam bulur.
Bu kısa fakat vurucu eser Türkçeye ilk kez Ömer Rıza Doğrul tarafından kazandırılmıştır. Doğrul’un tercümesi ilk olmanın yanında Türkçe’nin devirler içinde oluşmuş lezzeti ile doludur. Elinizdeki yeni baskıda Halil Cibran ve Ermiş, tutkunlarını şevkle selamlıyor.