Içinde bulundugumuz kaotik durum, "piyasanin ürettigi siddet", "devletler-arasi silahli siddet", "üretim alaninda bagimlilik iliskilerine hâkim olan normlardaki siddet" gibi ayri basliklar altinda açiga çikan kapitalist siddet türlerinin toplam etkisine denk gelmektedir.Önümüzdeki dönemde yüzlesecegimiz farkli siddet biçimlerinin tümü, belirli ugraklarinda, uluslararasi hukuk tarafindan isletilecek; mevcut iktidarlar, kendi hareket ilkelerini uluslararasi hukukun gerektiginde icat edilen, gerektiginde yeniden yorumlanan genis normlar ve ilkeler deposundan saglayacaklardir. Bu süreç çoktan baslamistir. Anilan kosullar altinda, uluslararasi hukuk daha önce olmadigi kadar günlük yasantimizi biçimendirmeye, günlük haber ve yorumlarimizi dönüstürmeye koyulmustur.Emperyalist hayalet, hukuk söylemi içerisinde kendi mesruiyetini ararken, "ortkligin/birlikteligin" dili tabiiyetin diline; ilgili toplumlarin olasi kahramanlari çirkin bir komplonun failine dönüsmektedir.Elinizdeki kitap temel olarak Sovyet sonrasi dönemin küresel dinamiklerini okumak için en uygun baslangiç noktasinin uluslararasi hukuk oldugu saptamasindan hareketle, küresellesen vahsetin ekonomi politigini yapmaya çalismis ve uluslararasi hukukun dönüsüm dinamiklerini sorugulamistir. Sosyal bilimlerin uluslararasi hukuka yönelik tavri yeniden belirlenirken kimin hayaletiyle ugrastigimizi bilmek, hem uluslararasi hukuku anlamak hem de sürece müdahale edebilmek için elzemdir.
Menü
Sepete Ekle
