Düşüncede Kayboluş etrafımızı anlamdan yoksun bir mutluluk arayışının kuşattığı, şiddetin gündelik yaşamın başat bir unsuru olduğu, bilginin ise gösteriş vasıtası olarak değer gördüğü bir çağda kişinin entelektüel bir yaşama samimi bir şekilde neden tutunması gerektiğini anlatır. Kimi bilginler eylemi kelamdan, dünyayı değiştirmeyi ise dünyayı anlamaktan daha önemli görür. Fakat kimileri huzur ve kurtuluşu entelektüel yaşamın derinliklerinde, ummalı bir okuma faaliyetinde görür. Zena Hitz, iki uç arasında çok sağlıklı bir dengeyi kurmanın ipuçlarını verirken kişinin okumak ve düşünmekle ilişkisinin neden ve nasıl olması gerektiği üzerinde durur. Okuyucuyu gösterişten uzak, kendi hâlinde ve tevazu dolu bir yaşam içinde düşünmeye, okumaya davet eder. Ona göre ciddi olmak, yaşanan her dakikada dünyanın ağırlığını omuzlarında hissetmek değildir. Sadece önemli şeylere odaklanmak, zihnini genel bir şekilde gerçekten önemli olan şeylerde tutmaktır.