Toplumsal ve siyasal çatisma yok olmus, “akil“ bunalimda, elestiri anlamini yitirmis, entelektüeller “ne olursa olsun, uyar“ söylemiyle ya iktidarin sicak kucagina oturmus ya da sirça kösklerine çekilmis. Tüketimin ve anlik zevklerin tutsagi, ortak sorunlara tepkisiz, küstah ve konformist bir insan tipi yaratiliyor. Çagimiz, bulanik, tembel bir genellesmis konformizm çagina dönüsmüs. Cornelius Castoriadis, “felsefenin sonu“nun ilaniyla birlikte miskinligine bir kilif uydurmanin rahatligi içindeki Bati düsüncesini yeniden canlanmaya davet ediyor. Yazgimizdan kendimizin sorumlu oldugunu hatirlatarak, adi ve niteligi ne olursa, olsun, ulasilmaz bir “öbürü“nün Yasa’sina boyun egmekten vazgeçerek, özerk toplum tasarisini gerçeklestirmek için harekete geçmemizi öneriyor. 1974-85 arasindaki yazilarindan olusan Domaines de l’homme - Les Carrefours du Labyrinthe II ve 1987-89 yillarina ait yazilarinin yeraldigi Les Carrefours du Labyrinthe III kitaplarindaki metinlerden, yazarin da onayiyla olusturulan bu seçkide, felsefeden esitlige, iktidardan dine, Marx’in günümüzde tasidigi anlamdan gelisme ve özerklik sorunlarina kadar, insana, topluma, dünyaya ve hepsinin gelecegine dair en can alici konular ele aliniyor. Felsefi etkinlik, elestirel düsünce olmadan özerk bireyler, özerk toplumun yaratici imgelemi olmadan da demokrasi olamayacagina göre, buyurun düsünmeye...
(Arka Kapak)