Çok çok eski zamanlarda dünyamız bugünkünden bambaşkaymış. Güzel Nuara adasında genç bir kız yaşarmış. Adı Ejiyavanoka’ymış. Bu kız büyükannesiyle birlikte yüksek bir ağacın altında otururmuş. Bu ağaca İnkumateri derlermiş. En yüksek dalları göğe değermiş. Dallarından biri o kadar güzel yeşil, o kadar da sıkmış ki, güneşin ışıkları onların arasından geçemezmiş. Yağmurlu havalarda da çok sağlam bir dam vazifesi görürmüş. Torununun büyüdüğünü gören büyükanne, onun evlendirme yaşına geldiğini düşünmüş. Ancak bu işi nasıl yapacağını bilemiyormuş. Sonunda kararını vermiş, onu yanına çağırmış. - Ejiyavanoko! Evlenme çağına girdin, demiş. Bak, çevrende senin için varını yoğunu harcayacak, bir sözünle kendini ateşe atacak kadar sevenler var mı?