"Bugüne dek net biri olmadiniz hiç, olamadiniz, a noktasindan b noktasina dogrudan gidemediniz, hep bir seyler oldu, hep bir seyler, yuvarlaksiniz yahu, tirnak içinde kabacasiniz, tirnaksiz kabasiniz, size sabahtan aksama geçen bir gününüzü anlatin deseler, iste kabaca sabah kalktim, biraz dolandim ve gün bitti dersiniz, evet, kaba bir tarif ama gerçekte de böyle, bir sekilde gün bitiyor, bir bakmissiniz gün bitmis, daha baska nasil denir, gün içinde her seyiniz, her durumunuz degisken, degiskenleriniz kararsiz, kararsizlariniz ertelemeli ve ancak ertelemeleriniz kabaca kararli yiginlar olusturuyor, kararli yiginlar da simdilik bir sorun olusturmuyor, o zaman siz de tekrar elinizdekileri erteleyip kararsizliklarinizin degiskenligine kendinizi birakip kabaca günü kapatabiliyorsunuz, böyle mi olmali, böyle mi, arada bir soruyorsunuz, yarim agizla arada bir, cümlelerin sonunu yutup yutup soruyorsunuz, sanki biri duyacak ve siz utanip sikilacaksiniz, o zaman siz de bunu yazin…"Iste Cem Kiziltug da bunlari hem yazdi hem çizdi… Günlük yasamin küçük ayrintilarindan tasan anlamlarla akla sorular takan, hayatta durdugunuz yeri dönüp yoklama ihtiyaci hissettiren metinler bunlar. Durur gibi, düser gibi, dans eder gibi hayatin ortasina ativeriyor okurunu; sorular, kelimeler ve imgelerle kusatiyor. Çünkü herkes hayatinda bir kez çöp ev olmali.(Tanitim Bülteninden)