Barut, kâgit ve matbaa gibi çok önemli teknolojilerin hepsinin Çin’de icat edildigi bilinir. Az bilinen ise kâgit ve matbaanin, Avrupa’yi sekillendirmeden çok önce Çin üzerinde belirgin bir etkiye sahip oldugudur. Kâgit ve matbaa, kitaplarin imal edilmesine ve dolayisiyla da modern öncesi Çin’de nispeten yaygin olan bilgiye erisilmesine yardimci oldu. Yaklasik 1500 yilina kadar Çin’de dünyanin geri kalanindan daha fazla kitap üretildigi ciddi bir sekilde söylenebilir.21. yüzyilin safaginda, dünyanin en büyük bes ekonomisinden üçü Asya’daydi. Yirminci yüzyilin ortalarina kadar, Dogu Asya büyük oranda sanayilesmemis, yoksullasmis ve savasin harap ettigi bir yerdi. 1900’lerin basinda bölgesel modern bir güç olarak kendini gösteren Japonya dahi Ikinci Dünya Savasi’nin sonunda (1945) harap ve bitap durumdaydi. Japonya’nin ihtiyaci olan yeni bir baslangiç 1960’larda ivme kazandi. Bugüne kadar Güney Kore, Tayvan, Hong Kong, Singapur ve son olarak Çin Halk Cumhuriyeti bile, –her biri farkli yollarla da olsa– modern ekonomik kalkisi dramatik seviyelere ulastirmakta Japonya’ya katildilar. Hiç süphesiz, Dogu Asya’nin ekonomik büyümesi yakin dönem dünya tarihinin en önemi hikâyelerinden biridir.