Felsefi anlamlar ve anlayışların altında yatan ve onlara dayanak oluşturan dilsel ilkeleri ön plana çıkaran Taha
Abdurrahman’ın metinleriyle uğraşmak aynı zamanda yeni bir felsefi lügatçeyi hesaba katmak demektir. Zira o,
söylem analizi ve diyalektik münazara kuramları alanındaki en son gelişmeleri göz önünde bulundurarak klasik
İslam düşüncesindeki pek çok terimin içeriğini kendi tezi doğrultusunda yeniden anlamlandırmış, Batılı
terminolojiyle fikirlerini desteklemiş, bunların yeterli gelmediği durumlardaysa yeni terimler teklif etmiştir.
Entelektüel meydan okumalar konusunda örnek bir becerisergileyen Taha Abdurrahman’ın düşüncesinin diyalojik
niteliğini belirgin kılan Dilsiz Olmaz, filozofun entelektüel projesinin önemli bir bileşeni olarak dilbilime ve dille ilgili
diğer konulara, mantığa ve felsefeye dair yeni bakış açılarına ve anlayışlara ışık tutmayı amaçlıyor. En seçkin çağdaş
Müslüman düşünürlerden biri olarak, önde gelen öğrencilerinden ve meslektaşlarından bazılarının Taha
Abdurrahman’a yönelttiği seçme sorular, ona siyaset, din ve ilahiyatla ilgili konuları özet bir biçimde ele alıp,
mantık ve felsefeye ilişkin meseleleri daha ayrıntılı bir biçimde değerlendirme imkânı veriyor. Dilsiz Olmaz
felsefeyle, dilbilim ve dil felsefesiyle, tarihselci ruhun hâkim olduğu felsefi eserlerle, çağdaş İslam düşüncesiyle
ilgilenen herkesin kitaplığında bulunması gereken bir eser. Ufku açık bir bakışı gözler önüne seren bu kitap,
düşünürü henüz tanımayanlar için de güzel bir tanışma vesilesi.