19. Yüzyıl Fransız ulusalcılığından birçok ülke gibi Osmanlı toplum yapısına miras kalan her ulusa bir devlet projesi, milliyetçilik eğilimlerini besleyen bir mahiyetteydi ve dünyada yaygın bir moda halinde ilgi görmekteydi.
Kuruluşunu ulus devlet temelinde konumlandıran Cumhuriyetin, kuruluş ve kurumsallaşma süreçlerinden getirdiği tarihsel bir arka plana sahip olan Kürt sorunu, Türkiye’nin en temel sorunudur. Aslında sorun tam da çeşitli saiklerle oluşan ertelemelerin üretmiş olduğu bir geç kalmalar sorunudur. Taraf çeşitliliği ve tarihsel arka plan derinliği de Kürt sorununu devasa bir boyuta oturtmaktadır.
Aslında Kürt sorunu sadece Türkiye’nin bir sorunu da değildir. İşgalci sömürge güçlerinin Ortadoğu’da dizayn etmiş oldukları vekalet savaşlarının zinde güç bileşeni olarak etnik terörü kullanmaları, Kürt sorununu daha geniş coğrafyalara hatta küresel boyuta taşımaktadır. Bu haliyle Kürt meselesi daha geniş bir coğrafyada daha çok taraf ve taraftarı ile can yakmaya devam edecektir.