Yuvayı yuva yapan annedir. Anne yoksa bir yuvada cehennemi uzaklarda arama.
Lülü gökyüzünün maviliğine muhtaç. Lülü özlüyor bilinmezi. Lülü bekliyor merhametsiz “anneler”den “affedersin” özrünü. Lülü ağaçlarda, en uçtaki meyvenin peşinde. Lülü işte bir şelale altında. Mutluluktan uçuyor. Lülü bir gece vakti koridorda, karanlık. Atamıyor küçük adımlarını. Gerisin geri, gözyaşlarını yastığına akıtıyor. Sabahleyin mahcup. Savruluyor kollarından tutularak o köşeden bu köşeye.
Lülü... Saçları kıvır kıvır. Ama kısacık. Maksat farklılıklar kalksın, kalabalıklarda karışmasınlar. Birileri kaçırmasın. Saf saf soruyor Lülü, “Birileri bırakmış zaten bizleri, neden başka birileri kaçırsın ki?” Boş ver bunları şimdi, acılar eşitliyor insanı yuvada. Yuva diyorum, bakmayın siz bu kelimenin sıcaklığına. Yuvayı yuva yapan annedir. Anne yoksa bir yuvada, cehennemi uzaklarda arama.
Sait Köşk
Devletin Kızı Lülü, terk edilmiş minik kalplerin, içlerinde büyüttükleri çocukluğu gözler önüne seriyor. Umduğunu bulamayanların umuda sarılmaktan hiç vazgeçmediği bu yolculukta hatırlanamayacak tüm yaşlar, yolcuların hatırında.