Deniz sakindi, hava rüzgârsız… Fakat Boğaz’da her şey bir anda tersine döndü. İki gemi gecenin karanlığında çarpıştı ve hayatlar sonsuza kadar değişti.
TCG Dumlupınar denizaltısı, Ege Denizi’ndeki Blue Sea tatbikatından dönüyordu. İsveç şilebi Naboland da İstanbul’dan demir almış, eve dönüş yolculuğuna başlamıştı. Nara Burnu’nun zorlu dönüşüne doğru ilerleyen iki gemi, birbirine oldukça yaklaştı. Dumlupınar’ın gözcüsü “önlerinde bir gemi olduğunu” bildirirken aynı anda Naboland’ın gözcüsü de Dumlupınar’ın ışıklarını fark etti; ancak artık çok geçti. Kuvvetli akıntıların ve dar noktaların etkisiyle korkunç kaza gerçekleşti.
Bu trajik olay, yalnızca Dumlupınar’ın değil, birçok ailenin kaderini etkiledi. Sıradan bir yolculuk geride acı dolu hikâyeler bıraktı.
Bülent Çaplı, yıllar önce yaşanan ve Türkiye’yi yasa boğan facianın detaylı bir incelemesini sunarken olayın tanıklarına yer veriyor. Bu etkileyici kitap, halen Boğaz’ın derinliklerinde olan Dumlupınar’ın anlatılmayan hikâyesini günışığına çıkarıyor.