Uzun süre Afrika'da yasamis olan Richard Hannay Ingiltere'ye döndügünde kendini, tüm Avrupa'yi savasa sürükleyecek sansasyonel bir komplonun içinde bulur. Dairesinde bir cesetle karsilasan Hannay'in, hem komplocularin hem de ülkenin polis kuvvetlerinin dikkatini çekmesiyle öykü nefes kesici bir takibe dönüsür. Birinci Dünya Savasi'nin baslamasindan hemen önceki yaz aylarinda geçen Otuz Dokuz Basamak, simdiye kadar yazilmis en iyi ve en basarili gerilim hikâyelerinden biri kabul edilir. Otuz Dokuz Basamak'in önemi, sadece ilk gerçek casus macerasi olmasi degil, ayni zamanda o dönedeki sosyal ve politik olaylari yansitmis olmasidir. Buchan'in bazi varsayimlari bugün sorgulanabilir, ama bu varsayimlarin o dönemin ve Buchan'in ait oldugu sinifin özellikleri oldugu unutulmamalidir. Otuz Dokuz Basamak birçok kez filme alinmistir, fakat hala beyaz perdeye ilk aktarimi olan, Alfred Hitchcock'un yönettigi, basrolünü Robert Donat'in oynadigi siyah beyaz versiyonu en iyisidir.