Ceren Lord bu kitapta, Türkiye’nin kuruluşundan itibaren bir
ulus-devlet oluşturulması amacıyla İslâm’ın nasıl kullanıldığını,
İslâmî seferberliğin devlet eliyle ve devlet aygıtları yoluyla nasıl
güçlendirildiğini anlatıyor. 2002 seçimlerinden sonra iktidara gelen
AKP’nin Türkiye’yi “İslâmileştirmeye” başladığına dair genel kanının
aksine, bunun yeni bir olgu olmadığını, yerleşik bir devlet geleneği
olarak kullanıldığını ortaya koyuyor. Cumhuriyet’in Doğuşundan
AKP’ye Türkiye’de Din Siyaseti, Diyanet’i de ihmal etmiyor. Bu
kurumun ortaya çıkış nedenlerinden günümüzde elde ettiği güce,
Sünnilere tanınan ayrıcalıklardan diğer dinleri ve mezhepleri
dışlamaya uzanan bir yelpazede Diyanet’i mercek altına alarak
din-devlet ilişkilerine çokyönlü bir açıdan bakıyor. Lord, Türkiye’deki
din politikalarını yalnızca sekülerlik-İslâmcılık ikiliğine ve çatışmasına
sokmadan, daha derinlikli bir araştırma ve kavrayışın mümkün
olduğunu gösteriyor.
“Devletin ordu gibi fraksiyonları dini kontrol etmeye çalışmış
olabilir, ama Diyanet buna nasıl tepki gösterdi, hangi stratejileri
benimsedi ve hangi ölçüde başarılı oldu? Bu kitap bunun hiçbir
şekilde tek yönlü bir ilişki olmadığını ve Diyanet’in de kamusal
alanın ve ahlâkın İslâmileştirilmesi amacıyla şimdiye kadarki
çalışmalarda ihmal edilen bir şekilde mücadele etmek için her bir
fırsatı kullanarak kendi alanı ve otoritesini genişletmek için stratejik
olarak manevra yaptığını gösteriyor. Bu şekilde kitap aynı zamanda
İslâmcı hareket ve AKP’nin yükselişiyle ilgili alternatif bir
değerlendirme sunuyor.”