Sevgili oğlum; “Kimseye ırkından, dininden, düşüncelerinden dolayı düşman olma, savaşlara göndermek isterlerse kaç, savaşacaksan savaşlara karşı savaş, zorbalardan yana olma, ezilenleri, çaresizleri, güçsüzleri, bebekleri koru, yapayalnız da kalsan doğru bildiklerini söyle, sen bir toprağın parçası değilsin, sen bütün dünyanın parçasısın, dünyanın neresinde doğarlarsa doğsunlar seninle birlikte doğan bütün bebekler senin arkadaşların, onlar düşmanın değil, onların da senin gibi minik elleri var, onlar da senin gibi yüzlerini buruşturuyorlar, onları sev.”
Ama asıl bana ümit veren, bütün bu satırların, onun bunları anlayacağı yaşa geldiğinde anlamsızlaşacak olma ihtimali.
Onun, dedesinin neden bahsettiğini bile anlamaması, “neden başka yerlerde, başka topraklarda, başka ırktan, başka dinden doğanlara düşman olayım ki” diye sorması. Baban