“İstanbul beni dağladı, delik deşik etti, tek memesinden emzirdi, zehrini şırıngaladı içime, beni büktü, kırdı, canlı canlı yaktı, pıhtılaştırdı, uçurdu, itti, geri çekti yarım yüzyıl boyunca içinden geçerken içsesi kıldı. Kuşluk vakti, öğlen, gecenin dibi, dinledim onu, nefesi nefesime karıştı, emdim ve kustum onu. Damarları gövdemde yolalmayı sürdürdü. Düşümde düşlerini gördüm. Uç noktalarında, kuytu derinliklerinde, kıyılarını kateden ve onu kemiren, istila etmeye hazır dev su kütlesine karıştım. Sonsuza ayarlı bir valsin girdabındaydı İstanbul: Ben, siz, hepimiz zamanlarının, hareketlerinin, arızalı nabzının kurbanlarıydık. Karman çorman belleğinin: Herbir ögesi sınırsız bir çöle ait kum yazısının harfleriydi ve Tarih, tarihi, imparatorlardan sultanlardan toplumun aforoz ettiklerine, varsıl ailelerden berduşlara, şairlerinden şehitlerine, ortamalı dilinden kayış diline, katlanmış haritasından özel kokusuna, öfkeli kabarışlarına, vecde gelişlerine uzanan bir tasnifsiz yığındı: Günbatımında, Körler Rıhtımında durduğumuzda, cehennemin yalımlarına göre tarifini bulan özel ışığı karşısında
dilsiz, kilitlenirdik.”
Enis Batur, Paris, New-York, Berlin ve Bordeaux’dan sonra içinde yaşadığı şehrin uçlarına, ortasına ve arkasına doğru bir seyahata çıkıyor.
Basım Tarihi : 1 2016
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 200
Ağırlık : 200 gram
En / Boy : 15.5 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Basım Yeri : Türkiye - İstanbul
Dil : Türkçe