Chardin Seyahatnamesi 1686’da yayinlandigindan bu yana seyahatname türünün klasikleri arasinda yer aldi. Chardin ilk dogu yolculuguna 1664’te çikmis, ama bu kitabin konusunu olusturan yolculugu ortagi M. Raisin ile 10 Kasim 1671’de Izmir’e gitmek üzere Livorno’da bulusmalariyla basliyor. Yolculuklari üç ülkeyi; Osmanli imparatorlugu, Gürcistan ve Iran’i kapsiyor. Chardin Osmanli imparatorlugu hakkinda genel bir bilgi vermeyi iddia etmiyor. Buna karsilik kapitülasyonlarin yenilenmesi konusunda Fransiz-Osmanli müzakerelerinde Edirne’de Osmanli Sarayinda bulunmasini firsat bilerek bu 17. yüzyilin ikinci yarisinda Osmanli imparatorluguyla Hiristiyan Avrupa’nin iliskileri hakkinda bir genel bakis sagliyor. Chardin’i burada özel kilan nokta olaylarin basit aktarimindan ziyade yorumlarindadir. Seyyahlarin metinlerinde oldugu kadar, resmi veya gayri-resmi raporlarda su veya bu olay kendinden geçmis bir sultanin, hirçin bir haremagasinin, tamahkâr bir vezirin veya fanatik bir müftünün kaprisleri olarak aktarilirken, Chardin, muhtemelen var olan bütün faktörlerin ötesinde üç kitaya uzanan ve içte ve dista son derece karmasik sorunlarla mücadele eden gerçek bir imparatorluk politikasini ortaya çikarmayi basariyor. Genç sayilacak ve Istanbul’dan sadece geçmekte olan bir tüccarin döneminin kaliplasmis fikirleri asabilmesi çok sasirticidir. Yazarimizin Gürcistan’a dair anlattiklarinin iki yönü var: fazlasiyla hareketli geçen kendi yolculugunun ve maceralarinin hikâyesi ve yakin tarihle ilgili kisa bilgiler. Bu iki yön basariyla kimligini muhafaza etmeye çalisan, üç güçlü komsusu; Iran imparatorlugu, Osmanli imparatorlugu ve Rus imparatorlugu arasina sikismis hem uysal hem de yabani bir ülkenin renkli görüntüsünü sunarak birbirini tamamliyor. Chardin önce Erivan’dan Tebriz’e ve buradan da Isfahan’a yaptigi yolculugun cografi ön bilgilerini vermis ve metne Ermeni ve Iran toplumuyla ilgili görüslerini de serpistirmisti. Yazar 24 Haziran 1673’de Isfahan’a varacaktir. Islenen konular sarayla pazarliklari ve Isfahan’a gelen büyükelçilikler araciligiyla Iran-Avrupa iliskileridir. Chardin arastirmaci bir kisilige sahiptir ve yazili Iran kaynaklarini yogun sekilde kullanmistir. Verdigi tarihsel-cografi bilgilerin büyük bir kismi, o dönemde Avrupa’da taninmayan 14. yüzyilda yasamis büyük Iran cografyacisi Hamdullah Müstevfi’den geliyor.