Kanserin son evresindeki gelinini her gün hastanede ziyarete giden anlatici, banliyö ile merkez arasindaki mesafeyi katederken geçmisi ile bugün arasinda da yol almaktadir. Naziler tarafindan öldürülen bir direnisçinin sevgili anisi ve onun celladinin koyu gölgesi kirk yil öncesinden gelip steril hastane odasini dolduruyor. Metanetli bir yazardan ölüme ve yasama, ümide ve direnise, güce ve tutkuya dair katmanli, yalin ve dokunakli bir roman... Metis Edebiyat’ta dört kitabina daha yer verdigimiz Henry Bauchau'nun tüm yapitinda görülen o biçak sirtindaki dehset dengesi içinde hayatin canliligina, nefes almanin ihtisamina bir övgü.