Harvard Üniversitesi Simgebilim Profesörü Robert Langdon basindan vurulmus bir halde hastane odasinda gözlerini açar. Ne buraya nasil geldigini ne de nasil vuruldugunu hatirlamaktadir. Camdan gördügü manzara karsisinda altüst olan profesör, evinden binlerce kilometre uzakta, Floransa’da oldugunu anlar. Yasadigi korkunç bas agrisina eslik eden tek sey; sürekli kâbuslarinda gördügü kan kirmizisi bir nehrin karsisindan kendisine seslenen gümüs saçli güzel bir kadin ve topraga bas asagi gömülü can çekisen bedenlerdir. Langdon gördügü kâbuslari anlamlandirmaya çalisirken kadin bir suikastçi tarafindan takip edildigini, kendine tedavi uygulayan doktorlardan biri gözlerinin önünde vurulunca anlar. Hastanede görevli diger doktorlardan biri olan Sienna Brooks’un o ölüm kalim aninda yardim etmesiyle hayatta kalir. Simgebilim profesörü kendini bir anda ipuçlarini Dante’nin cehenneminde bularak çözmesi gereken korkunç bir senaryonun içinde bulur. Floransa’nin tarih kokan dar sokaklarindan Venedik’in muazzam bazilikalarina uzanan semboller zinciri Langdon’i insanlik tarihini sonsuza dek degistirebilecek bir mekâna sürükler. Burasi üç imparatorlugun merkezi olmus, insanlik tarihi kadar eski, dünyanin incisi Istanbul’dur. Ve bu sehirde ya insanlik tarihi bastan sona yeniden yazilacak ya da bunu yazacak hiç kimse kalmayacaktir... .. Diz çök kutsal bilgeligin yaldizli mouseion’unda ve kulagini yere daya, dinle suyun siriltisini. Batik sarayin derinliklerine in, orada, karanligin içinde bekler khtonik canavar kan kirmizisi sularina gömülmüstür lagünün ki yansitmaz yildizlari... ... Dan Brown, dünyanin birçok ülkesinde çok satanlar listesine giren; Kayip Sembol, Melekler ve Seytanlar, Ihanet Noktasi ve Dijital Kale gibi kitaplarinin yani sira tüm zamanlarin en çok okunan romanlarindan biri olan Da Vinci Sifresi’nin yazaridir. New England’da esi ile birlikte yasamaktadir.Ince Kapak: