Tarihsizligi ifade eden “çagdas sanat”in ne anlama geldigi konusunda tarihçiler yillardir tartisiyor. Simdilik “çagdas sanat”in, modern sanatin sonuna isaret eden bir kavram oldugu üzerinde uzlasilmis gibi. Bir de bu kavramin, simdiki zamanda olup biten bir hadise yerine, bir döneme karsilik geldigi ve bu dönemin de küresellik oldugu konularinda herkes hemfikir. Çagdas döneminde sanat, iletisime ve finansa evrilerek modernizme ve avangarda son veriyor; hatta modernizm pastisi olarak tanimlanan postmodernizme de. Zamanimizda sanatin gösterdigi bir hakikat var, o da piyasa. Yani bir anlamda “çagdas sanat” sanatin sonunun sanati. Ama bir ihtimal, bize yeni yeni hakikatler, kehanetler ifade edecek bambaska bir baslangicin sanati. Iste bu ihtimal, çagdas sanat üzerine tartismalarda, onu yalnizca hegemonik bir teslimiyet ortami gibi görülmekten kurtararak, çagdas bir elestirelligin, siyasalligin arayisina dönüstürüyor. Giorgio Agamben’in belirttigi gibi, belki de “çagdaslik” demek elestirellik demektir. Çagdas Sanat Nedir? hem çagdas sanat hem de “çagdaslik” konularinda süregelen tartismalara bir sunus. O nedenle, bu konulari özgül sorunsallar ve örneklerle degil de, ontolojik ve semantik baglamda inceleyen metinlere agirlik veriyor.