Ona Avrupa’da “Büyük Türk” denirdi. Türkiye tarihine ise Kanuni Sultan Süleyman olarak geçti. Avrupa onu “Muhtesem Süleyman” olarak da tanidi. 1520-1566 arasindaki kirk alti yillik padisahlik döneminde Osmanli Imparatorlugu’nun sinirlari Tuna nehrinden, Firat nehrine, Kirim’dan Misir’a kadar genislemisti. Bu döneme Osmanli’nin Altin Çagi deniyordu. Osmanli tehdidi Avrupa’da Osmanli’nin ötekilestirilmesine, olumsuz bir “Türk” imgesi kurulmasina yol açti. Henk Boom, Kanuni’nin izini sürerek farkli sonuçlara vardi. O dönemde Osmanli medeniyeti hakkinda bilinenler asgari düzeydeydi. Zengin kültürü görmezden gelinirken ona atfedilen “barbarlik” imgesi ise Hiristiyan propagandasinin bir ürünüydü. Henk Boom, Rodos, Budapeste, Viyana, Saraybosna, Istanbul ve Amasya’da birçok tarihçi ile görüstü. Büyük Türk’ün zengin mirasinin bulundugu yerleri ziyaret etti ve sorular sordu. Esi Hürrem’in o dönemdeki rolü neydi? Iki oglu neden öldürüldü? Viyana’nin 1529’da kusatilmasi gerekiyor muydu? Macaristan, Osmanlilarla Habsburglar arasinda tampon devlet görevini mi üstlenmisti? Yazarin sorular sorarak elde ettigi izlenimler, hükümdarin Avrupa üzerindeki etkisinin, genel olarak kabul edilenden çok daha fazla oldugunu ortaya çikardi.