II. Dünya Savasi sonrasi, New York, Brooklyn’de serserilerin, uyusturucu saticilari ve bagimlilarinin, ayyaslarin, fahiselerin, travestilerin, escinsellerin ve isçilerin kuytuda kalan yasamlarini yasayanlarin agzindan anlatan Brooklyn’e Son Çikis dünya edebiyatinin köse taslarindan biridir. Bu kitap, çekilen filmiyle, yarattigi tartismalariyla, Italya ve Ingiltere’de yasaklanmasi ve sansür yasalarinin degismesine yol açarak serbest kalmasiyla ve her seyden önce edebiyata getirdigi yeni solukla kendi basina bir olay olmustur.1989’da büyük yankilar uyandiran ayni adli filmin esin kaynagi olan bu kitabin böylesine siddetli tepkilerin, sevginin ve nefretin odaginda olusunun nedeni, belki de yazarinin ahlak ve yazim kurallarini ezip geçen tavri kadar, dile getirdigi gerçekler ve kullandigi kirli, çiplak gerçeklik dilidir.Bu kitapta grev vardir, grev kiricilar vardir, erkekleri pesinden kosturacak kadar güzel, sonra da onlari soyacak kadar fettan bir orospu vardir, degme yosmanin eline su dökemedigi bir travesti vardir. Caniler yoktur ama cinayetler vardir. Sefalet vardir bu kitapta. Ama umut da vardir daha iyi bir hayat için..