Anlattıklarım ve anlatacaklarım, doğduğunda gözünü denize açanların, uyandığında yüzünü deniz suyu ile yıkayanların, yüzdükten sonra ıslak donlarını üzerinde kurutanların, denizde çakıl taşı ayağında top sektirenlerin, topladığı gargalaklarla iki taş arasında tenekede midye pişirenlerin, dere taşlarının altına ellerini sokup balık yakalayanların, ısırgan otunun yangısını yivildin otunun yaprağıyla vurarak söndürenlerin, fındıkkabuğundan kayıklarda hayata yürek çekenlerin, yastığının altında çakıl taşlarıyla uyuyanların, ben diyeyim Sideli, Polemenionlu siz deyin Çukurkışlaklı, Aya Kaleli; ama hepsi de “Bolamanlı çocuk” ların ortak hafızasıdır.