Bu kitapta anlatilanlar bu ülkede yasayan hemen herkesin hikayesidir.Okulda son zilin çalmasiyla birlikte çocuklarin evlerine kosturdugu, önlüklerini bile çikarmadan sokaklara çikip oynadiklari günler artik geride kaldi. Dershaneler, kurslar, özel dersler, hem çocuklarin ve gençlerin hem de ebeveynlerin hayatlarina olanca agirligiyla hükmeder oldu.Ilkögretimden baslayan ve yeterlilik, yetki, gelisim ve benzeri isim ve sifatlar altinda her düzeyde sayilari sürekli artan sinavlar, hem ögretmenleri hem de ögrencileri kendi emeklerine yabancilastiriyor. Bu sinavlar toplumsal fayda yaratmasi beklenen egitimi soluksuz birakirken, egitimin her asamada piyasalasmasina yol açiyor.Bu kitapta, önemli dayanaklarindan birinin sinavlarin olusturdugu egitimde özelles(tir)me, bireyselles(tir)me, metalasma ve rekabet mekanizmalari arastiriliyor ve böylece egitimdeki paradigma degisikliginin içyüzü ortaya konuyor.