Pakdil, eserinin biçimsel unsuruyla dogrudan zihne ve bilince degil; sezgiye, biçim bilgisine ve biraz da görüs gücüne (basirete) yönelir. Bu melekelerimizi de harekete geçirerek eserinin bir bütün halinde kavranmasini amaçlar.
Biçim de soyut bir unsurdur Pakdil’de ve hat sanatimizda oldugu gibi, soyut özü somutlastirma islevi de görür. Somutlasan kelime, cümleye bir hareketlilik getirir, hareketli cümleler metne dinamik bir gövde kazandirir, giderek söz, cisimlesmeyi de asarak eyleme yaklasir, eylemlesir.
Eylemi yücelten bir yazar olarak Pakdil, yazarlik eyleminin okurunu da eyleme geçirmesini ister. Nitekim, ‘Bir Yazarin Notlari III’ adli kitabini majiskül harflerle dizilmis ve ayri bir paragraf olan su cümle ile bitirir: “BU KITABI DA NAMLUYA SÜRÜN!” / Saban Abak