“Eşyanın hakikati insanın hakikatidir.” bilinciyle donanmış bir medeniyetin çocuklarıyız. Bu yüzden atalarımız eşyaya hürmet eder ve hiçbir varlığı incitmek istemezdi. Ağaç kesmeye giderken ormandaki diğer ağaçları incinmesin, diye baltasını bezle saklayan köylülerimiz vardı. Değiştik… Aslımızı ve ezelde Rabbimize verdiğimiz ahdi unuttuk… Bu yüzden günümüzde ‘dolap’ deyince ‘mutfak dolabı’ aklına gelen gençlere dolab-nâmelerin değerini anlatmak epey zor.
Dolab-nâmelere ilham veren Hama’daki Dolab-ı Muhammedî, kanaatimizce hakikat-i Muhammediyye’nin mecazıdır. Türk edebiyatına özgü dolab-nâme türü nedense ihmal edilmiştir. Yeni dolab-nâme şiirleri içeren bu kitap, Türk edebiyatında dolab-nâme hakkında yapılan ilk çalışmadır.