Bel-Ami

Bel-Ami Maupassant’in en önemli romanidir. Eser, 19. yüzyil
Fransasi’nin siyaset hayatini, iktidar iliskilerini çarpici biçimde
tasvir ederken, çektigi son derece gerçekçi fotografla bugünün
dünyasini da anlatir.
Bel-Ami, dünya edebiyatina öyküleriyle damga vuran
Maupassant’in en basarili ve ünlü romanidir. Flaubert’in ögrencisi,
Zola’nin çagdasi ve dostu olan Maupassant, edebiyatta natüralist
akimin en önde gelen yazarlari arasinda sayilir. Maupassant 1885
yilinda yayimladigi bu romanda, yer yer tasraya ve Magrip’e kadar
tasan genis bir tarihî sahne içinde, zengin olma hirsiyla dogdugu
köy Canteleu’den ayrilip Paris’e gelen Duroy’nin, yazarin kendi
yasamiyla da belirgin benzerlikler tasiyan yükselis hikâyesini
anlatiyor.
Maupassant’in “gizleyerek söyledigi” ya da “söylemeyerek
açik ettigi” kent hayatinin degismezleri; para, cinsellik ve
iktidar üçgeninde gelisen, dönemin Fransasi’ndaki siyasetbasin iliskilerini anlatirken bugünkü durumu da tespit eden,
gerçekligiyle çarpan bir eser…
“Maupassant güldürme becerisine sahip oldugu için sevilirdi;
gözyaslari arasinda bile varligi hissedilen derin bir hicvi vardi.”
ÉMILE ZOLA