13 sene, 1 ay, 9 gün 19 Kasim Persembe 1936 Tüm korkularimi tekrar düsününce duyumlarimin bir listesini olusturdum: bosluk korkusu tasaklarimi eziyor, darbe alma korkusu beni felç ediyor, korkma korkusu gün boyu kaygiya sebep oluyor, kaygi korku veriyor, heyecan (tatli olani bile) tüylerimi ürpertiyor, nostalji (babami düsünmek gibi mesela) gözlerimi yasartiyor, beklenmedik olaylar beni siçratiyor (çarpan bir kapi olsa bile), panik hali beni isetebiliyor, en ufak üzüntü beni aglatabiliyor, hiddet solugumu kesiyor, utanç beni küçük düsürüyor. Bedenim her seye tepki veriyor. Ama her zaman nasil tepki verecegini tam olarak bilemiyorum.13 sene, 1 ay, 10 gün 20 Kasim Cuma 1936Iyice düsündüm. Eger hissettigim her seyi oldugu gibi yazarsam günlügüm, bedenim ile ruhum arasinda, bir elçi gibi olur. Duygularimin tercümani olur. Bedenin Güncesi'inde Pennach, insan hayatinin en önemli varligi olani "beden" mefhumunu masaya yatiriyor. Bedenin inceliklerini, kirilganliklarini ve zaaflarini oldugu kadar kudret ve potansiyellerini de büyük bir ustalikla gözler önüne seren yazar, modern insaninin bedeniyle olan marizi iliskilerine çarpici bir üslup ve yaratici bir zekâyla isik tutuyor…(Tanitim Bülteninden)