“Ablamdan kurtulur kurtulmaz alev alev yanan köşküme yerleşmiştim ki, onu görüverdim. O gelmiş, yürümüş, yürümüş evimizin önünden geçmiş ve ben bunların hepsini kaçırmıştım. Pembeli sarılı palmiye desenli gömleğiyle buz mavisi geniş pilili pantolonunu giymişti yine. Son on yedi gündür, beş kere pembe gömleği, yedi kere de mavi pantolonu giydiğini çok iyi biliyordum artık.
Caddede yürürken, iki kere yan, bir kere de tam olarak yüzünü bizim tarafa doğru çevirmişti. Emindim, o da beni seviyordu.”