Bana soranlara; basari hikayemin, intihar için gittigim Kumkapi nasil basladigini anlatiyorum:Sarayburnu'na dogru yürüyecegim ama baktim köpek pesimde. Karsiya geçecegim, pesimi birakmiyor. La havle… Arabalarin altinda kalacak diye korktum, belimden kemerimi çikarip köpege tasma yaptim, öylece sahil yolunda yürümeye basladim. Kendime,'Dengini buldun.' dedim. Bir acayip manzara… Sagdan soldan insanlar merakla bakip geçiyor. Derken bir ses…-Hemserim, hey kardes!Dönüp baktim, tanimadigim üç bes kisi, orta yasli bir grup büyükçe bir çay bahçesinin önünde oturuyor. Ayakta olan seslendi:-Bu köpek satilik mi?Düsünmeden atildim:-Anlasirsak satarim, dedim ama ne beynim ne dilim kontrolümde degildi. Sürpriz müsteri devamla:-Olur olmaz adamlar geceleri bahçeye atlayip zarar veriyor. Bunu baglarim bir köseye,Köpegi gören bahçeye girmeye cesaret edemez, caydirici olur. Zaten eski bir köpek kulübemiz de var.Elimi uzattim:-Elli lira, dedim o günkü parayla.Adam itiraz etmedi, elli lirayi verip benim kemerin ucundan tuttu. Köpek bana bakti, ben ona, hemen basimi egdim.Köpegi sattigim için çok utandim ve köpegin yüzüne bakamadim, aksamin çöken karanlina sigindim.' Iyi ki varsin karanlik, iyi ki varsin. Sen olmasan ayiplarimizi, kederlerimizi, ihanetlerimizi kim örterdi gün agarincaya kadar.' dedim.Kosar adim uzaklasirken adam arkadan seslendi:-Hemserim bunun adi ne?-Cesur, diye bagirdim.Iste, hayatimin yikilan duvarinin örülmesi böyle basladi.(Tanitim Bülteninden)
Basım Yılı | 2013 |
---|
Sayfa Sayısı | 168 |
---|