Bugün Balkanlar olarak bildigimiz cografyanin, çok eski tarihlerden beri ayni isimle anildigi sanilir. Oysa iki yüzyil önce bu bölgeye "Rumeli" denirdi, yani Osmanli'nin Bizans'tan fethettigi "Roma" topraklari, iki yüzyil önce Balkan halklari diye bir tanimlama da yoktu. Bu cografyanin "Balkanlar" olarak tanimlanmasi 19. yüzyilin sonunda baslar. Balkanlar, sadece bir cografyanin adi olarak degil, ayni zamanda siddet, vahset, "ilkellik" gibi olumsuz çagrisimlari olan bir isim olarak kullanilir. 1990'larda Yugoslavya'daki savas, Balkanlar'in tüm olumsuz çagrisimlarini harekete geçirdi. Avrupalilar bu bölgede "ezelden" beri etnik nefret ve din kavgalari oldugunu ve 20. yüzyildaki bu savasin da bu eski düsmanliklarin ürünü oldugunu iddia etti.Mark Mazower, bu ödüllü kitabinda, Bati'nin yerlesik "Balkanlar" algisini çü-rütüyor. I. Dünya Savasi'nin baslamasina sebep olan Sirp milliyetçisinin suikasti ya da etnik temizlik gibi basliklarla dünya sahnesine giren Balkanlar'in, Bizans'in çöküsünden günümüze izini sürüyor. Bati'nin Balkanlar'a atfettigi "vahset" ve "ilkellik" gibi çagrisimlari çürüterek siddeti yaratanin aslinda Avrupa ulus-devlet formunun biçimlendirdigi etnik köken ve milliyetçilik fikirleri, yani modernlik oldugunu söylüyor. Balkanlarla ilgili bilinen her seyi tersine çeviren bu nitelikli tarih çalismasi, merakli her okurun mutlaka okumasi gereken bir kitap."Balkanlar'i merak eden herkes için mükemmel bir baslangiç kitabi"-Times Literary Supplement-"Aydinlatici, titizlikle hazirlanmis... Balkanlar'in tarihini çok az bilenler için Mazower'in kitabindan daha güvenilir ve daha iyi bir giris kitabi olamaz."(Tanitim Bülteninden)