Halk ozanları Anadolu’yu, Tebrizi, Semerkant’ı, Urum ellerini, Çin’i, Maçin’i köşe bucak gezer, kültür aktarımında bulunurlardı.
Sınır boylarındaki güzel haberler, dere boylarından sel felaketleri, orman köylerinden yangınlar, salgın hastalıklar, kırgınlar, zulümler, toylar, düğünler ozanlardan sorulur; destanlar birer tarih vesikası gibi elden ele dolaşırdı.
Milletleri millet yapan unsurlardan biri kültür ise, halk ozanları kültürü taşıyan kervan idiler. Halkın ahvali, memleketin hâli onlardan sorulur, bağlamanın telinden duyulurdu.
Bağlamanın Telinden Ozanların Dilinden Anadolu, âşıkların sazlarından duyulanları sizinle paylaşmak için yazıldı. Gelin, birlikte âşıkların sözüyle hemdem olalım.