Babama Anlattigim Bankacilik ve Bürokrasi Hikâyeleri, aslinda üst düzey bir bürokratin zorluklarla geçen hayatini anlattigi için bir ani kitabi olarak okunabilir. Fakat bu ani kitabini, 1950’li yillardan bu yana Türkiye’nin bankacilik ve finans tarihi olarak okumak da mümkün.
Bu uzun zaman dilimi içinde, ithal ikameci dönemden serbest piyasa ekonomisine kadar bütün evreler, bütün ekonomi ve maliye politikalari, hatta çikarilan yasalar, yapilan uygulamalar, yolsuzluklar, 24 Ocak Kararlari, serbest faiz, mali sistemde deprem ve “Banker faciasi”, 1994 Krizi ve izleyen yillarda bankaciligimizin hali, Kasim 2000 ve Subat 2001 krizleri, Kemal Dervis olayi, bankalar reformu, kisacasi ekonominin dünyaya açilma süreci içinde yasanan bütün bocalamalar; titiz, ayrintici, Cumhuriyet ilkelerine bagli ve “Mülkiye terbiyesi”yle yetismis bir üst düzey bürokratin kaleminden keskin ve elestirel bir bakis açisiyla çözümleniyor.
Bu ayni zamanda bir edebiyat kitabi. Osman Bey hossohbet bir insan; kitabinda pek çok fikra, anekdot, sohbet, gerçek bir insanin hayata ve ülkeye dair bütün kaygilari, umutlari ve sevinçleri yer aliyor.
Peki Osman Tunaboylu bütün bunlari kime anlatiyor? Babasina… Evet, yillar önce hayata veda eden babasiyla konusuyor, meslek hayatini ona anlatiyor; babasinin sorularini yanitliyor, onunla dertlesiyor, bazen ondan azar isitiyor...
Babama Anlattigim Bankacilik ve Bürokrasi Hikâyeleri, hem tarih, hem edebiyat hem de geçmise bakarak gelecege isik tutan bir kitap. En önemlisi, bu kitapta anlatilan, bizim hikâyemiz.