Sosyalizm özgürlük için bir adim mi? Yoksa halki kontrol altinda tutmak için kötüye kullanilan bir kavram mi? Proleter diktatörlük proleter sömürüyü ortadan kaldirabilir mi? Aydinlar gerçekten proletaryayi egemen kilmak mi istiyorlar, yoksa bilgi araciligiyla isçi sinifi üzerinde hegemonya saglayip burjuvaziyi alt etmek mi? 1866 yilinda Polonya'da dogan yazar iste bu gibi sorularin cevabini ariyor elinizdeki çalismada. Sosyalizmin kaderini sorgulayan Makhayevski, kendi döneminde öne sürülen görüslerin, isçilerin özgürlesmesine degil, kontrollü bir kapitalizmin dogmasina yarayacagini öngörmekteydi. Yazar isçi haklarini ya da egemenligini sadece ekonomik taleplere indirgemenin ayricalikli siniflarin devamini saglayacagini savunmus, aydinlar sinifina yönelttigi elestiriyle ün kazanarak Marksistleri karsisina almistir. Ezilen sinifa olan bagliligi, ne olursa olsun esitligi savunan görüsleri ve uzlasmaz tavri sayesinde yazarin görüsleri, dönemin Rusya'sini devrim sürecinde önemli ölçüde etkilemistir.(Tanitim Bülteninden)