Psikanalitik Öyküler Dizisi, Atlarla Yasayan Kadin ile devam ediyor. Bu olgu öyküleri dizisi ile psikanalitik tedavi süreci, psikiyatri disindaki insanlar tarafindan da anlasilip degerlendirilebiliyor.Bu kitapta, psikanalistin "simdi lütfen uzanin" dedigi o divanlardan birinde genç bir kadin var. Atlarla yasayan kadin."Kocaman kötü leke" diyor kendisine. Uzun zamandir atlarla ve diger hayvanlarla beraber uyuyor. Hayvan pisligi bulasmis kiyafetindeki lekeleri çikarmiyor. Kadin kendisi için bir "fallus"diliyor, her seyi kolaylastirmak için. Annesi, babasi, ablasi, kardesi,"bir gecelik"kamyon soförleri, eski terapistler… Kadinin herkesle yani kendiyle sorunu var. Divana uzanan ve ya uzanmayan bizler için hayat her zaman kolay miydi? O divana uzanmayi kabul etmis, dahasi istemis bu kadini dinlemekle ilgili bir sorunumuz olabilir mi? "Normal" olarak bunda korkacak ne var ki?Vamik D.Volkan, ikinci psikanalitik öyküsünde terapistler tarafindan defalarca sizofreni tanisi konulmus genç bir kadin, onun derinlikleri ve yillar süren iyilesme sürecine, gerçek bir psikanalitik tedavi sürecine tanik ediyor bizleri.Doktorun bizi davet ettigi odada pek çok sey görmek olasi. Kendimizi?(Tanitim Bülteninden)