Sevgi, aşk ve duygusal ilişki, günlük yaşamımızı ve zihnimizi en çok işgal eden kavramlar arasında ilk sıralarda yer alıyor. Ama bilgi, deneyim ve ehliyet olarak bu konuda donanımlı olmaya yeterince önem ve değer verdiğimiz söylenemez. Eğitim yaşamımızda pek çok farklı konu için emek, kaynak ve zaman harcadığımız halde sevgi üzerine yeterli yoğunlukta odaklanmıyoruz. Hepimiz için en değerli yaşam unsurlarından birisi olan sevgi, kendimizi geliştirmek için en az çaba harcadıklarımız arasına terk edilmiş halde kalıyor. Sevgi açlığı çekiyoruz, ama bunu tatmin etmek için ciddi bir çaba içinde değiliz.‘Ben’ var olmadığımda (‘Sen’ var olmadığında) anlam da var olmuyor. Var olduğumda (Var olduğunda) ise diğer özne ve nesnelerle duygusal ve düşünsel olarak ilişki kurarak anlamlandırma ve insan olarak kendi varlığımızı inşa etme imkânı oluşuyor. Sevgi ve aşk platformları bu anlamlandırmanın seçkin alanlardır.
Bu kitap; yazarının sevgiden aşka uzanan, çeşitlendirilebilecek temalar üzerine –siyahtan beyaza, acıdan hazza, duygudan düşünceye– yaşam boyu izlenim ve gözlemlerinden damıttığı anlamlandırmaları anlatıyor.