Batı’nın yükselişi konusundaki en önemli yanılgı, bu yükselişin sadece bilim, sanat ve düşünce alanında gerçekleşen bir dizi atılımın sonucu olduğu yargısıdır. Oysa askerî devrimler anlaşılmadan Batı’nın yükselişi, daha doğrusu Batı’nın üstünlüğü efsanesi anlaşılamaz. Avrupa’nın Batı-dışı dünya üzerinde kurduğu bağımlılık ilişkisi, bir döneme rengini veren sömürgecilik çağı ve etkisini bugünlerde farklı biçimde hissettiren üstünlük fikri büyük ölçüde askerî başarılarla ilgilidir.
Askerî Devrim, Batı’nın ekonomik ve askerî yükselişinin temelinde yatan en önemli unsur olarak askerî alanda gerçekleştirilen devrim niteliğinde bir dizi yenilik ve icat üzerine yoğunlaşmamızı sağlıyor. 16. yüzyıldan itibaren Batı’nın yükselişinde belirleyici olan askerî buluşların ve askerlik alanında vücut bulan bu yeniliklerin en az Sanayi Devrimi kadar belirleyici olduğunu çarpıcı örneklerle göz önüne seriyor. Parker’ın bir bilim adamı titizliğiyle ortaya koyduğu savaş sanatı alanındaki buluş ve yenilikler, tarihsel süreci anlamamıza farklı ama ihmal edilemeyecek bir boyut kazandırıyor.