Bana, ‘Sen kimsin?’ diye sormayın. Ömrü azıcık kalmış bir ‘hiç’im.
Hiçbir şeyim ben.
Yürek vermediğiniz, ta içinize erişemez.
İnsanlara baktım ki her biri kendine bir sevgili edinmiş.
Kimi kadın, kimi erkek... Bazısı nefs, heves, bazısı da mal, şöhret peşinde.
Herkes sevgilisini karanlık bir kuytuya bırakıp geri dönüyor. Düşündüm
Kendime öyle bir sevgili bulayım ki, hayatımda ve sonrasında benimle olsun.
Ömrüm, özüm ve sözüm üç aşk üzerine örüldü: Allah, Peygamber ve annem.
Ve bana kendini üç kelimeyle anlat deseler; yetimlik, yalnızlık ve yolculuk, derim
Babasız kalmanın acısını imanla doldurdum, yalnızlığımda
Ona sığındım, yolculuğumu Habibullah’ın aşkına adadım.
Derdin nedir?
Derdim ‘Aşk’a Yolculuk’tur.
Sinan Yağmur’un kaleminden Veysel Karani Aşka Yolculuk okuyucunun
önüne değerli kapılar açıyor. Herkesin yolu en az bir kez Veysel Karani’ye
düşmeli ve onun alçak gönüllü; uzaktan iddasız, içine girildikçe
büyüleyen büyük hikâyesinden nasiplenmeli.
Aşk olsun, terennümü ile aşk dolu okumalar...