Bin bir haneli bir antik şehirdir Mesnevî. Bu lâmekan şehrin sırça sarayları, geniş meydanları, çiçekli bahçeleri yanında; karmaşık yolları, çıkmaz sokakları, karanlık dehlizleri vardır. Kuş dili konuşulur bu şehrin çarşılarında, aşkın dili konuşulur. Remizlerle, sembollerle doludur bu dil, tercümansız anlaşılmaz ve kılavuzsuz, rehbersiz gezilmez bu şehrin sokaklarında...
Bu konuda yorulmuş gönül ehli edebiyatçılar, Mesnevî’yi şerh ederek o mübarek iklimden bizi de haberdar ediyorlar. Tasavvuf denen bu sırlar âleminin kapısını aralayarak çoraklaşan gönüllere Mevlânâ, Yunus Emre, Hacı Bayram, Hacı Bektaş ikliminden mânâlar, hazlar taşıyorlar. Berhudar olsunlar.