Arzu Mimarligi, mimarligin akilciligina, islevciligine, denetimciligine meydan okuyan; disiplinini çözen; sinirlarini asan ve bozan; orada yaratici alanlar açan söylemlerle pratikleri konu edinen yazilardan olusuyor.Bu derlemede, hayalle hakikatin arasinda gidip gelerek, kurulmus yapilari bozan, yeni dünyalar kuran Piranesi var. Bir gezginin düssel kentlere pusulasiz yolculuklarini anlatan Italo Calvino ile göçebeler için geçici, degisken, kurmaca kent temsilleri üreten Constant var. Onlarin kurguladigi sonsuz labirentler var. Babil Kulesi ile Yeni Babil var. Mimarligin sabit anlatilarinin yerine ötekiligi, baskalasimi, kesintisiz bir olus halini koyan Derrida var; Deleuze ve Guattari var. Rasyonel, islevci mimarligin, sermayeci sistemin, evi bir makineye, bir tüketim nesnesine dönüstürmesini elestirirken, mimarligi sanatla kaynastiran Gordon Matta-Clark, Rachel Whiteread, Cornelia Parker ile bir türlü kurulamayan endüstri ürünü evi sessiz filminin konusu yapan Buster Keaton var. Mimarligi düs imgeleri olarak gören sürrealistler; onu “hayati dönüstürmenin bin yolu üzerine deney yapmanin araci” haline getiren sitüasyonistler var. Bir nadire kabinesi, bir hafiza sarayi, bir özerklik abidesi, “erotik istirap katedrali” ile Kurt Schwitters var.