Artemisia Gentileschi 17. yüzyil basinda yasamis gerçek bir tarihsel figür, resim tarihine geçmis az sayidaki kadin ressamdan biri. Anna Banti, az sayida vaka etrafinda ressami anlatirken, yazar sifatiyla kendi konumunu da kitap boyunca sürekli sorguluyor. Romanin elyazmalari 1944'te bir hava saldirisi sonucunda kaybolup gidince tekrar yazmis romani Banti; ama bu kez kendi hikâyesini de isin içine katip kadinlik durumu üzerine, resim ve anlati sanatlari üzerine, "bir hayati" ne ölçüde anlayabilecegimiz üzerine, karakteriyle söyleserek sürdürdügü derin bir düsünsel boyut da kazandirmis romana. Ilk kez yayinlandiktan yillar sonra tekrar kesfedildiginde Susan Sontag gibi saygin elestirmenlerde heyecan uyandirmasinin nedeni de anlati perspektifindeki bu "modernist", kendi üzerine düsünen boyut olmus. Tabii bir de muhtesem dili…20. yüzyil edebiyatinin ihmal edilmis klasiklerinden, doruklarindan olan Artemisia'yi, çevirmen Isil Saatçioglu'nun kapsamli sonsözüyle birlikte sunuyoruz.